9

 

2020'nin kırıntılarıyla merhaba 2021/Haliye Donmuş yazdı!

12:14:26 | 2020-12-31
Haliye Donmuş
Haliye Donmuş     

Dünya genelinde diğer yıllardan farklı virüs belası nedeniyle, zor günlerin yaşandığı,2020’nin sonuna geldik.2019, 2020’ye en belalı virüsü bakiye bırakarak gitmişti. Ardından yaşanan ölümler, hastalıklar ve çözümsüzlükler takip etti.

Her yıl olduğu gibi bu yılında suçlusu yine takvim yaprakları oldu.

Mızrağın çuvala sığmadığı bir yılı geride bırakıyoruz. Yaydan fırlayan ok gibi yayılan virüs çok kısa sürede dünyayı sardı. Son yılın son resmi kayıtlarına göre dünyada 1 milyondan fazla ölüm ve milyonlarca hasta bıraktı. Yaşamımızı altüst eden bu virüs belası bize alışık olmadığımız bazı şeyleri günlük yaşamımızın ortasına sabitledi. Hepimiz birden kendimizi  poşet yıkarken, limon kolonyası ile duş alırken, musluğun önünde defalarca ellerimizi yıkarken bulduk. Sevdiklerimize sarılmaktan tiksinir olduk.Salgın,hayatlarımızın değerlerini yeniden ölçülendirdi. Emir komutasının ne kadar elimizde olup olmadığını gösterdi.

Bu zor süreçte en çok bedel ödeyen sağlık çalışanları oldu.En çok onlar hastalandı.En çok onlar hırpalandıEn çok onlar sevdiklerine hasret kaldı...

Türkiye’de virüs nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanı 300 üzerinde, dünyada bu sayı on binlere çıktı. Belki de binlerce sağlık çalışanı bizlerin sağlığı için çalışarak yaşamamız için e 2021’i göremeyecek.

İnsanlar bu apansız salgına çare ararken, bilim insanları küresel rekabette birbiriyle yarıştı. Dünyadaki tüm liderler “aşıyı önce biz bulduk”, “çözümü asıl biz bulduk, bizimki daha yerli ve etkili” diye bilimsel (!) diyaloglara girişti. Sonunda bir aşı savaşı başladı ve siyasileştirildi. Ve sonunda 5 firma aşı bulduğunu duyurdu. Aşıyı bulan bilim insanlarının adları değil, firma adları ve devletlerin adları ön plana çıktı.Böylelikle hayatımıza kast eden bu tuhaf savaşı hep birlikte öğrendik.

Sağlıkla para arasındaki ilişki bu yıl daha çok kavrar olduk.Korona virüsüyle bazı yaşamların nasıl zorluklarla sürüklendiğini yeniden gördük.Yoksulların, mavi yakalı işlerde çalışanların, işçi çocukların ve göçmenlerin virüse daha kolay yakalandığı ve öldüğünü gördük.

Aşı bulunmasına bulundu.Ne kadar etkili olur önümüzdeki günlerde göreceğiz.Aşının bulunması sevinci maalesef yoksul ülkeleri sevindiremedi.Kasası dolu ülkelerin nüfuslarının çok üstünde aşı stoku yaptığının açığa çıkmasıyla yoksul ve zengin arasındaki uçurumu sorgulamaya bıraktı. Kapitalizmin ne kadar acımasız olduğu tartışılabilir. Ancak herkesin derdinin aynı olduğu bu süreçte ihtiyacından fazlasına göz koyma tam bir barbarlık. Kapitalizmin bu acımasız canavarlığını bu kez de aşıda gördük.

Evet, yaşama hakkı kutsal. Bu konuda neredeyse herkes hemfikir. Ancak uygulamaya gelince kaşlar çatılır.Sağlık sorununda tedavi, ilaç ve aşıya ulaşmanın da bir insan hakkı olduğu gözardı edilir.Örneğin,herkese ücretsiz aşı sağlanmasının temel bir insan hakkı olduğunu hiçbir ülke dillendirmedi. Medyada gündeme taşıyan olmadı.

2021’e devr olan; yine yoksul ülkelerin yoksullukla mücadelesi,bu ülkelerin aşıya erişemediği, tedaviye ulaşamadığı olacak. Tıpkı açlık gibi,tıpkı barınma gibi,tıpkı eğitim hakkı gibi…Dünyada milyonlarca ton ekmek çöpe atılırken, kıtlığın ölme sebebi olduğu coğrafyaların varlığı gibi.

Fazla uzağa gitmiyelim.Kısa süre önce Türkiye’de hangi bakış acısana sahip olduğu,hangi veriyi dikkate aldığı meçhul olan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, “ülkemizde yoksulun kalmadığını” müjdeleyici sözlerle  söyledi. Bakan haklı. İktidarla dirsek dirseğe olanlar varlıklarına varlık kattı. Pandemiyi panzehire çevirerek büyük fırsatlar yakaladılar.Bakanın içinde bulunduğu çevredeki isimler hariç, ülkemizde yoksul kalmadı, çünkü yoksulluğunda üstünde açlık durumuna düştü halk.Bakana göre yoksulluk yok(!)Evde kalın.Eviniz yoksa,polisin görmeyeceği, uzak izbe bir yerde çöpte çıkardığınız ekmeğe ağlayın. Sakın ha görünmeyin  polis ceza keser, çünkü ülkemizde yoksul yok.Yoksul moduna giripte bizi kıskanan ülkelere koz vermeyin. Biz ki ne saraylara, ne zenginliklere imza atmış ülkenin seyirci halkıyız…

Sadece bunlar mı? 2020’de dünya ekonomisi ve virüs belasının dışında başka gelişmeler de oldu.2020, haber alma hakkı, gazetecilerin işlerini yapma hakkı,yaşam hakkı diyenler suçlanarak savunmasız bırakıldı.Ufak bir depremde hırsız müteahhitler yüzünden yüzlerce insan binalar arasında sıkışarak öldü.İktidarın yanlışlarını eleştiren,yazar,çizer,aydınlar,fikrini beyan eden siyasiler terörist ilan edilerek cezaevlerine konuldu. İnsan hakları her zamankinden daha çok ihlal edildi.    

2021 bu saydıklarımın kırıntıları merhaba diyecek. Yine adaletsizlik, yine yoksulun daha yoksul, zenginin daha zengin olacağı bir yaşam kaldı. 2020’nin bu son gününde politikacılar gibi, size bu karamsar listenin yerine pembe bir reçete yazmayı çok isterdim.

Dilek ve temenniler bir nebzede olsa geleceğe umutla bakmamızı sağlar. Bende içimdeki yaşam sevinci umuduyla;2021’in tüm dünyada herkesin sağlık hizmetine eriştiği,savaşsız,sömürüsüz, işverenlerin değil, hak kavramının uygulandığı,yoksulun zenginin ve  iktidarın insafına kalmadığı,bir yıl olmasını dilerim.

Yıkıntıların altında filizlenen umutla ,haydi akşam 2021’i karşılamaya hazırlanalım….




ETİKET :   haliye donmuş 2020 kırıntı 2021

Tümü
UA-147632479-1