Kardeşini Unuttun mu ?!

Bebeklerin vatanı yoktur!

Hepimiz yeni bir gerçeğin tanıklarıyız..Arnavut kadınları Sırp erkekleriyle evleniyor!

Bu başka bir yaşam şizofrenisi mi?!

Bir Arnavut kadını, değerleri inkar edildiğinde ya da haysiyeti ihlal edildiğinde neden tepetaklak kalsın!?

İki uç arasında bugün Arnavut kadınları var:

1- Bazıları onlara haksızlık ediyor

2-Bazıları tüm sınırlarını serbest bırakmak istiyor.

O narin ruhu, temiz kalpleri imtihan ediliyor...

Arnavut kadınları özgürlük adına tüm boyutlarıyla sömürülüyor.

ÖZGÜRLÜK tüm bu sınırsız özgürlüğe ihtiyaç olmadığı için bu sloganı kapatamaz mı?

Sırp erkeklerini Arnavut kızlarımıza yönelmeye iten şey tam da ahlaki ve belki de ataerkil değerlerdir.

Sırplar bizden ne istiyor?

Düşman olarak algılanan iki halkın birdenbire ağzına kadar yakınlığı mı var? Çok düşündüren, doğruyu bulmayı zorlaştıran bir problemdir çünkü pek çok amaç için saklanma alışkanlıkları vardır....

Bu evlilik ajansları, bu işle ilgilenmek ve bir kadının onurunu 3000 Euro'ya kadar ölçülebilir bir değere dönüştürmek için nasıl kuruldu?

Sıklığı giderek artan bu kuruluşlar ve olguya devlet kurumları nasıl sessiz kalıyor?

Çoğunluğu Leke Dukagjini Kanunu'nun bilindiği bölgelerden olan bu kızların ailelerinin bu evlilikleri onaylaması sizi şaşırtıyor mu?

Gandhi, çok güzel sözleriyle bunu ifade etmiş: Bir toplumda kadının varlığı başka bir şeye hizmet etmiyorsa, sadece erkeklerin tutkularını tatmin etmeye hizmet ediyorsa, hepimiz utanç içinde başımızı eğmeliyiz .....

Kadınların toplumun yarısını temsil ettiğini söylüyorlar ama etkisi açısından yarısından biraz fazla.

Çocukların en iyi öğretmeni ve bir milletin mimarı olan kadındır.

Bence şu soruya dönmeliyiz: MİLLET nedir?

Erkeklerin ulusun kadın bedenleri üzerinde, onun püriten devamlılığını sağlamak için kontrolünü elinde bulundurduğu bir ailedir.

Evet bugün bu itirazı sizinle paylaşmak istiyorum kız kardeşlerim

Küçük Küçük TEUTA ol!

Küçük Atış Galice ol! 

Halil Garrise'nin kız kardeşi olarak, Suliote kadınları gibi ol!

Teuta'nın Romalıların eline düşmemesi ya da Shota'nın Sırplara karşı nasıl savaştığını ya da erkeklerin yanında sıraya giren kadınların Kosova Kurtuluş Ordusu'nda hayatlarını nasıl feda ettiği gibi göğsünü delmeni istemiyorum.

Senden şunu hatırlamanı istiyorum: 

Gömülmeden çürüyenler, tam da yaşadığın topraklarda!! 

Kan damlatanlar...

Aç kalanlar... 

Dağlarda doğan bebekler...

Toplu mezarlar!

Kafalarında kurşunlarla bulunanlar... 

Boğazları kesilmiş kadın ve çocuklar... 

Kosova savaşında Sırpların tecavüzüne uğrayan kardeşlerimize sırt çevirmek için çok zalim olmalısınız !!

Kız kardeşlerinizin failleriyle evlenir misiniz?? ,,, Bedenlerine kaynar su atılan kız kardeşler sizin bedenleriniz, Sırplar tarafından kötü muamele gördükleri fabrikaların tavanlarında katledilmiş halde bulundu...

Sana sesleneyim mi Müslüman kardeşim? 

İslam inancına göre çadırı tutma hakkına sahip olduğunuz soyadına gelince ..Bir Sırp soyadıyla değiştirmek için teslim eder misiniz? 

Kendini kandırıp Arnavutluk'ta Müslümanım, Sırbistan'da Ortodoks'um mu diyeceksin ?

Kardeşimi senin kaderinin ya da "Daha iyi bir yaşam için" yalanının Sırbistan'da bulunmadığına ikna et! 

Birlikte çalışan, bağlantılı, bilgili ve eğitimli kadınların barış ve huzur getirebileceğine söz verebilirim. 

Bu kırık gezegene refah...

Toplumu geleneklerinden, kimliğinden vazgeçip haklarını inkar ederek yaşayan bir millet için güvenli bir gelecek olamaz.

Ve unutma kardeşim hayat yolunda ancak nereye gittiğini bilenler iyi yürür...

Annemi unutma!

Anayurdunu unutma!

Unuttun mu bacım! iblis inançla bekler, biraz boğulur gibi olur ama her zaman daha fazlasını ister.

Rozeta Mersinaj-globalkalem