9

 

Aniden her şey değişti

04:17:19 | 2020-04-08
Haliye Donmuş
Haliye Donmuş     

Her şeyin akışında gittiğini sandığımız günlerde aniden her şey değişti. Devletlerin ve insanların günlük ve ileriye dönük planları çöp oldu.

Günlük alışkanlıklarımız, hayata bakış açımız, psikolojimiz, algımız, sağlığımız,  ekonomimiz, politikamız, psikolojimiz, kısacası yaşamsal ve varoluşsal ufkumuz hesapsızca değişti. Hayatımızdaki bu değişiklikleri günler geçmesine rağmen henüz benimseyemedik. Hepimizi hastalık korkusu ve sevdiklerimizi kaybetme korkusu sardı öyle ki, corona virüsü  salgını ile birlikte bütün dünya ilk defa bir noktaya yoğunlaştı.

Bu ölçüde eş zamanlı dünyanın her köşesine hızla yayılan bu pandemiye hazırlıksız yakalandık. Başta bende dahil hepimiz bu pandemiyi hafife aldık.Çoğumuz farklı senaryolar kurduk kafamızda. Başlangıç noktası olan Çin’in Wuhan kentine tiksintiyle baktık. Bize ulaşması o kadar zor görünüyordu ki… Kendimizi çok özel ve güvende hissettik. Uzaktan seyrettik acıları, her şey bize bir filim kurgusu gibi geldi. Yangtze ve Han nehirlerinin kavşağında yer alan bu güzel kenti cehennemin öbür tarafı ilan ettik. İnsanlarını ise kural dışı olan günahkarlar olarak gördük. Sonra İtalya arkasından İran’ı seyretmeye başladık .Birde baktık ki, eyvah büyük bir deniz ve küçük bir gemi, tıka basa bu küçük gemide olduğumuzu ilk defa idrak ettik.

Çaresiz olduğunu düşündüğümüz birçok derdimiz; seyahatlerimizi, işimizi, alışkanlıklarımızı, özgürce doğada nefes almayı, denizde yüzmeyi, birbirimize sarılmayı, öpüşmeyi, koklaşmayı  kaybetme korkusuyla kendi küçük ölçeğimize çekildik. Sağlığımızı kaybetme riski korkularımızı artırdı. Birde bunun üstüne devlet tarafından yaptırıma uğrama riskiyle kaygılarımız büyüdü… Kaygılarımızla birlikte cehalet büyüdü. Önce küçük ölçekli uyarıları ciddiye almadık.Her gün dünya çapında olan uyarıları,çabaları anlayamadık ve anlatamadık. Zaman ilerledikçe corona virüsüde bizimle ilerledi.Hatta bizden daha hızlı hareket ederek hepimizi etkisi altına aldı.

Geçte olsa anladıkki, artık yayılmayı durdurmak için işe yarayan tek şey sosyal izolasyondur.

Her ne kadar virüsün mutasyona uğrama kapasitesi ve zamanı henüz bilinmese de, biliyoruz ki bu salgından ancak bulaşmayı yavaşlatan ilaçlara ve sonrasındada etkili bir aşıya sahip olduğumuzda bu beladan kurtulabileceğiz.Bağışıklık sistemimizin üretmiş olduğu savunma mekanizmalarını geliştirmek amacıyla gezegen nüfusunun büyük bir çoğunluğuna uygulanması gereken bir aşı, artık bilimin ve teknolojinin, kendi ürettiğimiz felaketlerden kendi türümüzü korumadaki öneminin farkına varmamız gerek.İdrak etmeliyiz ki Çin’in Wuhan kentindeki pazarda ortaya çıkan corona virüsünün kısa sürede  kitlesel olarak dünyaya yayılması, ekonomik sistemimiz ve yaşam şeklimize dayanan, bu  kontrolsüz küreselleşme hesaba katılmadan anlaşılamaz.

Dünya ekonomisine enerji veren ve dünya nüfusunun 4’te 1’inin yaşam koşullarını iyileştiren küreselleşme aynı zamanda terörizm, iklim değişikliği,salgınlar ve dijital yaşam gibi, süreçler için bir bağlantı meydana getirdiğini gördük.

Dünyanın günlüğüne baktığımızda, Çin ve Güney Kore’nin başarılı bir şekilde bu salgının önünü kestiğini görürüz. Bu başarı sağlık boyutunda üstesinden gelebileceğimize dair umudun olduğunu haber vermektedir.

Her ne kadar bürokratik cehalet nedeniyle geç kalmış olsak ta umut var…

Umut bugün aldığımız nefeste…

Umut birbirimiz için sosyal izolasyonda…

    




ETİKET :  

Tümü
UA-147632479-1