Saldırıya uğrayan gazeteci Hakan Tosun hayatını kaybetti

İki gündür Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde yoğun bakımda tedavi gören Tosun’un, doktorlar tarafından yaşamını yitirdiği bildirildi.

Saldırı ve kayıp süreci

10 Ekim günü Tosun’dan 24 saat boyunca haber alınamaması üzerine ailesi ve meslektaşları sosyal medyada çağrılarda bulunmuştu.

Aynı gün İstanbul Esenyurt’ta kafasına darbe almış halde baygın bulunan Tosun, kimliği tespit edilemeden hastaneye kaldırıldı.

Üzerinde kimlik bulunmadığı için yakınlarına bilgi verilmedi; Tosun’un hastanede olduğu, ailesine ancak sekiz saat sonra bildirilebildi.

Soruşturma ve tutuklamalar

Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında iki kişi tutuklandı. Zanlılara ilişkin ayrıntılar henüz paylaşılmadı.

Tosun’un ailesi ve dostları, pazar günü hastane önünde basın açıklaması yaptı.

Aile, doktorlardan aldıkları bilgiye göre Tosun’un ensesinden ciddi bir darbe aldığını belirterek saldırının kasıtlı olabileceğine dair şüphelerini dile getirdi.

Aile adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Önce düşme ya da gasp olabileceğini düşündük. Ancak doktorların verdiği bilgilerden sonra Hakan’a kasten saldırıldığından şüpheleniyoruz. Boynuna aldığı darbenin öldürme kastıyla yapıldığına inanıyoruz. Olay derhal ve şeffaf biçimde aydınlatılmalı, failler adalet önüne çıkarılmalıdır.”

Aile, ayrıca olay sonrası kimlik tespiti ve bilgilendirme sürecindeki aksaklıklara da tepki gösterdi:

“Hakan’ın hastanede olduğuna dair bilgiye, kayıp başvurumuzdan sekiz saat sonra ulaşabildik. Kimliği belirlenmeden bekletilmesi kabul edilemez. Olay anında neden kimlik tespiti yapılmadı?”

Hakan Tosun kimdir?

1975 İstanbul doğumlu Hakan Tosun, medya kariyerine 1993 yılında özel radyolarda teknik danışman olarak başladı.

1998’de İzmir’e yerleşen Tosun, çeşitli televizyon kanallarında haber montaj operatörü olarak çalıştı.

2009’dan itibaren belgesel yapımcılığına yoğunlaşan Tosun, özellikle ekoloji ve toplumsal olaylar üzerine hazırladığı bağımsız yapımlarla tanındı.

“Çatılara Doğru”, “Tekel İşçileri”, “Büyük Anadolu Yürüyüşü”, “Dönüşüm (Gentrification)” ve “Validebağ Direnişi” gibi belgesellere imza attı.

Bağımsız gazeteci olarak çalışmalarını sürdüren Tosun, aynı zamanda “Doğa ve Kent Aktivizm Documentary” adlı yapım şirketinde yönetmenlik yapıyordu.