9

 

"Müzik ruhun dilidir. O,çekişmeyi bitirir, huzur getiren yaşamın gizini açar" -Halil Cibran-

13:30:46 | 2021-07-05
Psikolog-B.Melis Avcı
Psikolog-B.Melis Avcı     

Yazıma ilk olarak müziğin sözlük anlamına bakarak başlamak isterim. Duygu, düşünce ve imgeleri teksesli ya da çoksesli olarak anlatma sanatı olarak bilinen müziğin; pek tabi ki sözlük anlamının ötesinde harika bir dal olarak psikoloji bilimiyle, matematikle, siyasetle, dinle, eğitimle, sağlıkla, sanatla ve birçok farklı dalla etkileşim içinde olduğu aşikârdır. Psikolojik boyuttan baktığımızda müzik; merkezi sinir sistemi, düşünme, konuşma, beden kontrolü ve öğrenme ile ilgili bölümleri uyarmaktadır. Bu bölümlerin olumlu gelişimi de haliyle çok daha verimli, sağlıklı bireylerin oluşumuna destek olmaktadır.

Bu koşulda dinlenilen veya dinletilen müzik ritimlerinin türleri de çok önemli bir yer tutmaktadır. Müzik, ritim, akustik insanın varoluşundan itibaren kendini göstermektedir. Öyle ki tarih öncesi devirlerde bile kuşların ötüşü, suların şırıltısı, yağmurun sesi, rüzgârın sesi ilk insanları etkilemekteydi. Ve insanoğlu kendisini rahatlatan o güzel doğayı taklit ederek müziği bir sanat dalı haline getirmişti.University of Washington’daki beyin çalışmaları sonucu müzik dinletilen 9 aylık bebeklerin hem müziği hem de diğer sesleri algılayan beyin bölümlerinde gelişme bulunduğu kanıtlanmış olmaktadır. Öyle ki müzik dinleyen bebeklerin, okul çağında matematik ve dil derslerinde daha başarılı olduklarına dair bir çok çalışmaya rastlayabiliriz. Bunun yanı sıra erken yaşlarda müzik dinletilen kişilerin beyin sisteminde daha fazla sinir hattı oluşumu gözlenmiş. Buna benzer nitelikte birçok çalışma literatürlerde mevcuttur. Müzik ile ruhsal ve fiziksel tedaviler de yapılmaktadır bu alandaki ilk erken uygulama Şam’da bulunan ve Nureddin Zengi tarafından 1154 yılında inşa ettirilen Bimaristan olduğu söylenmektedir. Bu dönemdeki şifahaneler Bîmârhâne, Mâristan, Bîmarîstan, Dârüsıhha, Dârüşşifa, Şifahâne isminde anılmaktadır. Buralarda ruhsal ve fiziksel bozukluk yaşayan bireylere su sesi ile veya kemane, rebab, mızraplı tambur, santur, kanun, ney ve ritim aletleriyle tedaviler yapılmaktaydı. Hatta bunlarla ilgili yapılan araştırmalarda belli müziksel makamların belli rahatsızlıklara iyi geldiği gözlemlenmiştir.

Örneğin; Neva makamının gönül okşayıcı ve kötü düşünceleri uzaklaştırdığı, Hüseyni makamının ferahlık ve rahatlık hissettirdiği, Raks makamının felce ve epilepsiye iyi geldiği İsfahan makamının zihni açtığı zekâyı artırdığı anıları tazelediği,uşak makamının küçük çocukların uykusunu getirmede etkili olduğu söylenmektedir. Müzik dinlemek genel olarak dikkati ve algıyı arttırır, stresi azaltır, yeme davranışlarını düzenler, hem fiziksel hem duygusal acı algısını düzenler, kortizol hormonunu arttırır ve stresi azaltır. Hatta bazı araştırmalarda yatmadan önce dinlenilen klasik müziğin uyku kalitesini arttırdığından söz edilmektedir. Motivasyonu arttırır, bellek ve hafızaya olumlu etkiler yaratır.

Aslında sonuç olarak bakarsak müzik başlı başına hayatın her alanında olması gereken bir etkinliktir diyebiliriz. Bu uzun yolda mutlaka kendinize ait bir ritminiz olması dileğiyle. Psikolog | B. Melis AVCI




ETİKET :   Psikolog B.Melis Avcı yazdı halil cibran müzik ruhun dilidir

Tümü
UA-147632479-1