9
Son yıllarda teknoloji her alanımıza etki ederken yeni bir ifadeyle karşılaştık "İnfluencer" ve neredeyse para kazanma açısından günümüz meslekleri ile yarışır hatta bazen yarışı geçer boyuta geldiklerini görmekteyiz.( Elbetteki somut anlamda bir okulu, niteliği olmadığı için hala buna gerçekçi bir ifade kullanamayız ).Fakat İnfluencer kelimesinin Türkçe karşılığına bakarsak etki sahibi anlamına karşılık geldiğini görmekteyiz. Yani internet ünlüsü, sosyal medya kişiliği, fenomen, influencer veya mikro ünlü, şöhretlerini internet aracılığıyla edinmiş veya geliştirmiş kişidir denmesi daha açıklayıcı olacaktır. Sosyal medyanın popülerliği insanların küresel bir hayran ve takipçi kitlesine ulaşmalarına yardımcı olmuştur. Yani evinizde otururken bile sizi ünlü olabilecek kapasiteye getirmiştir. Yazımda mesleki olarak hiçbir eleştri veya övme unsuru barındırmak istemem, bu bizim mesleki etiğimizde yer almaz. Sadece sizlere bu kavramın insan psikolojisindeki yerinden biraz bahsetmek istemekteyim. Belki de instagram, Tiktok, Youtube vb. platformlarda takipçi sayısı yüksek olan insanların yani fenomen ve influencerların takipçilerine yönelik ürün reklamı paylaşımları bu sonucu ortaya çıkarmış olabilir. Fakat benim naçizane değinmek istediğim evlerini, özel hayatlarının neredeyse her alanını ortaya koyan insanları neden takip etme isteğimiz? Bir düşünün falan ev alıyor biz mutlu oluyoruz, çocuğu oluyor sanki bizim çocuğumuz gibi ilk adımlarından yetişkinliğine kadar sahipleniyoruz. Yahut duygusal bir problem yaşıyor içselleştiriyoruz, kıyafet alıyor özeniyoruz, seyahat ediyor orda olmak istiyoruz...Ya hu o zaman biz, o olmak mı istiyoruz?
Evet maalesef ki bazı durumlarda bu böyle onun hayatına özenildiği için bu takipler. Çünkü takip eden ya kendi ailesinde mutluluk arıyor, ya kendi yaşamında özgürlük arıyor, ya kendi yaşantısında aldatılıyor ya da kendi yaşantısında ilgi merkezi olmak istiyor. Beyin bunları yansıma ürünlerle ve ya insanlarla bize hoş ve haz noktası gösteriyor. Ve bizler aslında onları hayran hayran izlerken kendi hayatımızdaki bir çok noktayı erteliyoruz ve ya başkalarının hayallerini kurarak kendimizi hayallerimizden kendi gerçekliklerimizden uzaklaştırıyoruz. Varabileceğimiz tüm yaşamsal başarıları sadece onlarda izliyoruz. Belki de ömür boyu hiç bulamayacağımız yapay kişiliklerle yaşam sürdürüyoruz. Elbette ki bu açıklamam bu alana saplantılı olarak bağlı bireyleri kapsıyor. Genel anlamda teknoloji iyi yönde kullanıldığında zaten bizlere dünyanın öteki ucundaki bilgiyi getiren eşsiz bir deneyim. Fakat kıstasım bu inceliklerde, bu alana bağlı olan bireyler zamanla kendi doğru / yanlışlarında da çelişkiler yaşamakta sosyal medyadaki bazı alanlar öyle insani duygularla oynamakta ki biz bazen kötü niyetlileri bile kahraman görmekteyiz.
Yani bunu şöyle ifade edeyim; bir film izliyorsunuz ve başkahraman yeri geliyor insan öldürüyor, acımadan bir çok eylemde bulunuyor ve o kahraman olduğu için türlü kötülükleri bile biz normal ve doğru görüyoruz. İşte bu aşamada başta anlattığım kavramlar özellikle büyüme çağındaki çocuklar, gençler için oldukça tehlikeli olabilmekte. Bu bağlamda sağlık alanında bile bilgi edinirken mümkün olduğu kadar izlediğiniz, okuduğunuz alandaki kişilerin somut eğitim bilgilerini sorgulayın isterim. Çünkü almak istediğiniz fayda, yanlış bir yönlendirme ile sizi geri dönülmez zararlara da sokabilir. Kendiniz ölçüp kendi eleğinizden de doğrulukları geçirin derim. Eflatun’un olduğunu duyduğum bir sözle tamamlayalım, diyor ki : " “İnsanın kendi kendini fethetmesi, zaferlerin en büyüğüdür." Kendiniz olun, böyle çok daha güzelsiniz.
Psikolog | Berna Melis Avcı-GlobalKalem
-- Adversting 7 REKLAM ALANI --