9

 

Belki de Esas Olan Kapıyı Tanımaktır

23:42:10 | 2020-09-10
Psikolog-B.Melis Avcı
Psikolog-B.Melis Avcı     

Geçenlerde gözüme bir söz ilişti ve bunun üzerine neler düşünebileceğimize odaklandım. Şöyle yazıyordu "Eğer bir kapı sana kapanmışsa, onu tekrar aç. Sonuçta o bir kapı ve sen de nasıl çalıştığını biliyorsun" ne kadar anlamlı. Genellikle bireylerin birçoğunda kapanan her kapıyı çabucak es geçip başka birine yönelme eğilimi yaygın bir yöntemdir.

Bazı bireyler elde edemediği ve zorlandığı her noktada pes etmeye, vazgeçmeye ve bunların verdiği kolay olduğunu düşündüğü başka bir boyuta geçmeyi daha ilerlemeci ve uygun bulur. Belirli bir hedefe yönelen ihtiyaç, güdü ve davranışların amaca ulaşmasının önlenmesine engellenme denir. Engellenme bireylerde stres yaratır. İstediğine ulaşamayan kişi yılgınlık, hayal kırıklığı, öfke, anksiyete ve bazı duygusal karmaşalar yaşayabilir. Bazen bunlar sonucunda bireyler yoğun çeşitli içsel çatışmalar da yaşayabilirler. Bunlar psikoloji biliminde şöyle sıralanmaktadır. Yaklaşma-yaklaşma yani birey iki ya da daha fazla şeyi seçmekte zorlanır mavi ayakkabı mı kırmızı mı yada ikisi de mi? Gibi. Diğeri yaklaşma-kaçınmadır yani birey bir şeyi hem istiyor hem de korkuyor veya emin olamıyor. Misal bir çocuk sınıfını geçmek istiyor ama ders çalışmıyor gibi. Bir diğeri ise kaçınma-kaçınma durumudur yani birey istemediği iki şeyden birini mecbur seçmek durumundadır. Ameliyat olması zorunlu bir hastanın hem ağrı çekmek istememesi hem de ameliyat olmak istememesi gibi. Biz tekrar gelelim esas konumuza. Kapanan kapının yöntemini bilip açma hareketine. Bu çatışma türlerinin karmaşık bir tarafı olabilir aslında kapanmış ve reddedilmiş ( kaçınılmış ) bir durum söz konusuyken yeniden açmayı ( yaklaşmayı ) planlamak ama bu defa yöntemi yani asıl meselenin yeni bir yolunu bularak ilerleme söz konusu. Buna kaçınıp-yaklaşan gelişme demek istiyorum. Şöyle ki bir önceki kapattığınız kapının nedenleri bazen bir ilişki, bazen bir meslek, bazen bir yolculuk, bazen büyük bir hedef olabilir. Milyonlarca anlamlandırılmış mesela diyebiliriz, milyonlarca insan ve olay sürecine karşılık; evet bir nedenden ötürü kapattık kapımızı, belki çok yordu ve pes ettirdi belki de imkansız gözüktüren birçok olguyla uğraştırdı. Hayırlısı buymuş deyip farklı bir kadercilik olgusuna geçtik. Hepsi normal ve insana özgü davranışlardır. Doğrusu yanlışı süreçlerin getirisine göre değerlendirilmelidir. Hepsi sizlere özel seçimlerinizdir. Ama şimdi kapıyı ve olgularını daha iyi tanıyorken bir kere daha denemekte bir yöntem olamaz mı? Bir öncekinde belki kapıyı kırdık, ya da fazla yavaş açtık,yahut uygun anahtarımız yoktu ya da kapı kendiliğinden kapandı...

Şimdi farkındalık almışken neden bir daha ya da çok defa açmak denenmesin? Kültürümüzde halk içinde yaygın kullanılan bir söz vardır "Allah bir kapıyı kapatıp diğerini açar" evet bazı durumlarda kapı değişmeli ama hedef ve hayaller kısmında öğrenilen yöntemle ve öğrendiğiniz yeni siz'le neden bir kere daha denemeyesiniz? İslami inanç boyutuna da bakarsak kutsal kitapta ( Kur'an ayeti / İsra Suresi, 13 ) şöyle der "Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık." O zaman kapınızı sonsuz defa açmakta sizin elinizde sizin mücadelenizde... Bugün vazgeçtiğiniz bir kapının başka bir versiyonu hayat yolunda mutlaka yeniden inşa edilecektir, çünkü doğa kanunu gereği hiçbir şey kolayca elde edilmiyor. Bu aslında inceden bakarsak, yüce olan bir adaleti de gösteriyor. "Emek olmadan yemek olmaz” derler, başarmak için bin kere denemek gerekiyorsa ki o başarı olmak istediğiniz sizin gerçek yoluysa; kapınızı şimdi yeniden düşünüp öğrendiklerinizle açmaya ne dersiniz? Thomas Edison şöyle demiştir; "Hiç yanılmadım, 10000 işe yaramayan yol buldum." Ve sonunda ampulü buldu...

Psikolog- Berna Melis AVCI/Global Kalem

 




ETİKET :  

Tümü
UA-147632479-1